5 Mart 2013 Salı

Kepler’den Üç Küçük Dünya


NASA'nın Kepler Uzay Teleskopunu kullanan bilimciler Güneş benzeri bir yıldızın çevresinde dolanan küçük gezegenli bir sistem keşfetti. 210 ışık yılı uzaklıktaki Kepler-37, Çalgı takımyıldızında bulunuyor. Keşfedilen küçük gezegeni Kepler-37b Dünya'nın üçte biri kadar olup Ay'dan biraz büyüktür.
Buluşun en şaşırtıcı önemli bulunan kısmı gezegenin en küçük olma ünvanına sahip olması.

Ali Kuşçu


Türk-İslam dünyasının büyük astronomi, matematik ve kelam âlimi olan Ali Kuşçu, XV. Yüzyıl başlarında Semerkant’ta doğdu. Babası Muhammed, ünlü Türk Sultanı ve astronomu Uluğ Bey’in kuşçusu olduğu için, ailesi “Kuşçu” lakabıyla  meşhur oldu.Küçük yaştan itibaren matematik ve astronomiye ilgi duyan Ali Kuşçu,devrin en büyük âlimleri olan Bursalı Kadızâde  Rumî , Gıyâseddin cemşîd ve Muînuddîn  Kâşî’den matematik ve astronomi dersi aldı.Daha sonra bilgisini arttırmak için kirman’a gitti.Burada Hall-ü Eşkâl-i Kamer(Ay Safhalarının  Açıklanması)adlı risale ile Şehr-i Tecrîd adlı eserini yazdı.XV.yüzyılın ilk yarısında,Semerkant,dünyanın en önemli bilim merkeziydi.Ali Kuşçu Semerkant ve Kirman’da eğitimini   tamamladıktan sonra Uluğ Bey’e yardımcı olmuş ve daha sonra da rasathanesinde müdür olmuştur.Uluğ Bey Rasathanesi,gök bilgisi araştırmaları için en doğru sonuçları alıyordu.rasathanenin genç müdürü Ali Kuşçu gece gündüz demeden çalışıyor,bilimsel gerçeklere yenilerini katmak için uğraşıp didiniyordu.Gökyüzü bilgisi (astronomi),hem değişmez kuralların,kanunların tespit edilmesine yarıyor hem de gözlemlerle kontrol edebiliyordu.30 yıla yakın bu işte çalışan Ali Kuşçu,bir gün ansızın her şeyi yüzüstü bırakarak  hacca gitmeyi karar verdi. Bunun sebebi ise beklenmedik bir zamanda sevgili hükümdarı Uluğ Bey’in 1449 yılında öldürülmesiydi.Uluğ Bey, Ali Kuşçu için bambaşka bir önem taşıyordu.Her şeyden önce hocasıydı.Ondan matematik ve astronomi derslerini almış,eserlerini uzun uzun incelemiş,sohbetlerinde bulunmuş,hatta Doğancıbaşısı olduğu için,adının ucundaki “Kuşçu”lakabı bile böylece yadigâr kalmıştı.Uluğ Bey kendi kurduğu rasathaneye de müdür olarak Ali Kuşçu layık görmüştü.Henüz tecrübesiz bir çağdayken bu dev rasathanenin başındaki çalışmalarında ona bizzat yardımcı olmuştu.İşte Uluğ Bey’in öldürülmesi Ali Kuşçu’yu can evinden vuran bir olaydı.Ali Kuşçu bu olaya çok kırıldı.Çoluk çocuğunu toparlayıp Tebriz’e geldi.Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan kendisine o kadar saygı gösterdi ki dünyada bir devri kapayıp yenisini açan İstanbul Fatih’i Fatih Sultan Mehmet ihtilafında aracılık etmesini istedi.Genç fatihin de bilgin olduğunu,bilginlere büyük saygı gösterdiğini biliyor,İstanbul’da olup bitenler kuşkanadıyla Tebriz’e ulaşıyordu.Ali Kuşçu 16 Aralık 1474 yılında İstanbul’da vefat etti    

  Eserleri:  1) Ali Kuşçu ve Fatih Sultan Mehmet                                                               

                   2)Ali Kuşçunun çalışmalarından 542 nüsha

                   3)Astronomi Şehr-i zÎc-i Uluğ Bey                                                                                      

                   4)Risale fî Halli Eşkâli Muaddili’l-Kamer li’l-Mesîr

                   5)Risale fî asli’l-Hâric Yumkin fî’s Sufliyyeyn

                   6)Şerh ale’t-Tuhfeti’ş-Şâhiyye fî’l-Hey’e


Resim kaynakçası: Wikipedia